Beynimiz Ölümsüz Olabilir mi ?

İnsan zihni düşünce, bellek, algı, duygu ve benzeri pek çok kavramın bir araya geldiği akışkan bir bilinç olarak ifade edilebilir. Zihin, çoğunlukla düşünce anlamında ifade edilmektedir. Antik Yunan ve Hint felsefesinde de olduğu gibi günümüz bilim dünyasında da farklı kapsamlarda yorumlanmıştır.Hayata dair tecrübelerimiz, hafızamız ve zihnin pek çok ögesi insanların sinir hücrelerinde saklıdır.

Dolayısıyla insan beynine ait tüm sinirsel bağlantıların taranıp haritalanarak bilgisayar üzerinde yeniden yapılandırılması ile beyni yeniden yaratarak ölümsüzleştirebilmenin mümkün olacağına inanılmaktadır.

Henüz düşüncenin fizyolojisinin bile tam olarak açıklanamadığı günümüzde, bu soruların teorik olarak *normal* insan beyniyle aynı işlevleri gerçekleştiren bilgisayar beyin tarafından cevaplanabileceği varsayılıyor. Black Mirror dizisinde de pek çok bölüm içerisinde bu fütürism konuları işlendi. Bu sebeple ek çok felsefi soruyu da beraberinde getiriyor.

Beynimizi yeniden yaratmış olsak bile, yeniden yaratılan (kopya) beynin orijinal beynin ölümsüzleştiği anlamına gelmediğini savunmak mümkün. Ancak bir yandan, dijital beyin de orijinaliyle aynı şekilde düşüneceği ve hissedeceği için zihnin ölümsüz olacağını savunmak da pekala mantıksız sayılmaz.

Bu tartışmayı basitleştirecek olursak Theseus’un gemisi konuyu anlamamıza yardımcı olabilir. Eski gemisinin tüm parçalarını zamanla değiştiren, eski parçalarla ise bir gemi daha yapan sonuçta da iki gemisi olan Theseus’un gemilerinden hangisinin gerçek olduğunu sorgulayabiliriz. Her halükarda, insan zihninin dijital ortamda yeniden yaratılması pek çok felsefi tartışmayı alevlendirecek olsa da, pek çok zihinsel hastalığın teşhis ve tedavisinde de bir umut ışığı olabilir. Bu nedenle ölümsüz *dijital* beynimizi, ölümlü beynimizi iyileştirmek hatta ölümsüzleştirmek için de kullanabiliriz.  

• Kaynak: CNN.com

You might also like

---

More from Geleceğin Toplumu

---